Görmek:
Beyaz bir yüzey üzerinden şarabın rengine bakınız. Rengi size estetik
değerinin yanı sıra, kadehteki şarap hakkında da bir çok şey söyleyecektir. Beyaz bir şarap yaşlandıkça rengi koyulaşır, giderek altın sarısı bir görünüm alır. Kırmızı şarap ise yaşlandıkça rengini kaybeder. Meşenin yaşlandırılması, üzüm sepajı ve iklim de rengi etkileyen faktörler arasındadır.
Döndürmek:
Döndürmek aroma ve tatları açacak ve oksijen girişin sağlayacak, bu da genç bir kırmızı şarabın tanenlerinin yumuşamasına yardımcı olacaktır.
Koklamak:
Şarabı tatmaya, kadehin kenarından birkaç inç yukarda başlayınız.
Çoğunlukla insanlar, burunlarını kadehe daldırmak suretiyle şarabın aromalarını kaçırırlar. Aromaların türüne, yoğunluğuna ve harmonisine dikkat edin. Hoş olmayan kokular varsa, bunlar şarabın kusurlu olduğunu gösterebilir.
Yudumlamak:
Bir yudum alın ve geriye doğru ıslık çalar gibi şarabı “içinize çekin”. Şarabı ağzınızın içinde hareket ettirin. Gerçekte tadını alacağımız yalnızca dört şey vardır: tatlılık, tuzluluk, acılık ve asitlik. Diğer her
şey, şarabın ağızdaki “kokusu”ndan gelecektir. Ağzın şapırdatılması, aromayı ağız aromalarının kimliğinin tespit edildiği geri nazal pasaja çekmek suretiyle ağızda kokuyu almayı kolaylaştıracaktır. Şarabın ağırlığına dikkat edilmelidir. Zira bu, daha sonra birlikte yenebilecek yemek önerilerine yardımcı olacaktır. Şarabın ağırlığını süt gibi
düşünün: hafif gövdeli bir şarap, kaymağı alınmış süt, orta gövdeli şarap tam süt, krema da ağır gövdeli süt gibidir.
Ağızda şarabın lezzetini almak:
Tattığınız şey hakkında düşünün. Eklektik olmayan, tereyağımsı, iyi dengelenmiş ve fazla asitli mi? Ağızda uzun süreli bir tat bırakıyor
mu yoksa ağızda bıraktığı tat hemen kesiliyor mu? Bundan hoşlanıyor
musunuz yoksa nefret mi ediyorsunuz?
Zaman açısından baskı altında mısınız? Başınızı arkaya yatırın. Bir yudum alın. 2.2 saniye bekleyin ve şarapla ilgili ne düşündüğünüze karar verin. Çok kolay olabilir!! Zaman zaman şaraptan bir çok seviyelerde tat alınabileceğini unuturuz!